Haber Merkezi- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin, TBMM'de DEM Grup Toplantısı'nda konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayeti gösterirse Umut Hakkı’nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılmasının önü de ardına kadar açılsın. Adres İmralı'dan DEM'e uzansın. Hodri meydan buna var mısınız?"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yeni çözüm süreci tartışmalarına ilişkin önemli mesajlar verdi.

Türkiye için her türlü fedakarlığı yapmaya hazır olduklarını söyleyen Bahçeli, “Tarih huzurunda diyorum ki, yeminliyiz. ‘Yeni Yüzyıl, Yeni Hayat, Yeni Türkiye’ temelinde bagajları boşaltalım ve milli ülküleri hep birlikte yakalayalım” ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin yeni bir çözüm sürecine değil, ortak aklı çalıştırmaya, dış dayatmalara kapalı durmaya ihtiyacı vardır. Türkiye'nin sorunu Kürtler değil, bölücü terör örgütüdür. Etnik temelde bir soruna atıf yapmak tehlikedir. Kürt sorunu vardır demek Kürtleri sorun gören sahte yüzlerin sözleridir. Terör başka siyaset başkadır. Silah dışlanmadan Türk vatandaşları layık olduğu insanlık seviyesine ulaşamayacaktır. Hiçbir taviz geri adım teröristi tatmin etmeyecektir. Terörün silahsız çözümü yoktur. Terör örgütünün taleplerini kabul etmek ona boyun eğmek değildir. Bölücü terör örgütü PKK'nın silahlı eylemleri başarısızlığa mahkumdur. Türkiye teröre müsamaha göstermeyecektir. Demokratik reformların yapılması akla en yakın gerçektir. 6 Haziran 2011'de Diyarbakır mitinginde demiştim ki, Brüksel'dekiler sizi benden daha iyi tanıyamaz. Bütün teröristlerin silahlarıyla dağdan inip teslim olması, cezalarını çekmeleri tek çıkıştır. Ne ABD, AB, Irak, Suriye ile birlikte içimizdeki bazı unsurların terör örgütünün sözcüsü olması kabul edilebilir değildir. Terörsüz bir siyaset hususunda herkes ittifak halindeyse değil, elimizi gövdemizi taşın altına koymaya hazırız. Teröristbaşı buyursun terörün bittiğini tek taraflı ilan etmiş demiştim. Bu çağrımın iç yüzünü anlamayan ve saptırmaya çalışanlar fazladır. Türkiye Yüzyılında terörü sıfırlamak amacına matuf ikinci hüküm cümlem şöyledir: Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin, TBMM'de DEM Grup Toplantısı'nda konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayeti gösterirse Umut Hakkı’nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılmasının önü de ardına kadar açılsın. Adres İmralı'dan DEM'e uzansın. Hodri meydan buna var mısınız?

DEM'e uzattığım el günlerdir konuşuluyor, günlerdir tartışılıyor. Dedikodu borsası rekorlar kırıyor. Önüne gelen kendi mizaç ve meşrebine göre değerlendirme yapıyor. Son iki haftadır görüş ve düşüncelerimi berrak biçimde açıklayıp samimi niyetimi paylaşmış olsam da birileri yine rahat durmuyor, ısrarla samanlıkta iğne arayışına, karanlıktan aydınlığa taş fırlatmaya kalkışıyor. Sözlerimin altı doldurulmalıdır diyenlerden tutun da yeni bir çözüm sürecinin pişirildiğini iddia edenlere kadar pek çok iddia ve ifade gündeme gelmiştir.

“Türkiye'nin sorunu Kürtler değil bölücü terör örgütüdür”

Bir eski Meclis Başkanı kafasının içinde ne kadar kir pas varsa ortaya dökmüştür. Adına isterseniz kuşkonmaz deyin, yeni bir sürece ihtiyacımız var sözleriyle boşa sallayıp nasıl dolu tutarım hevesine kapılmıştır. Türkiye'nin yeni bir çözüm sürecine değil, ortak aklı çalıştırmaya, dürüst ve samimi adımlara, dış dayatmalara kapalı durmaya, bin yıllık kardeşliği daha da kuvvetlendirmeye ihtiyacı vardır ve olmalıdır.

Türkiye'nin sorunu Kürtler değil bölücü terör örgütüdür. Tek tek Kürt kardeşlerimin sorununu çözmek elbette mecburidir. Ama kolektif kimlik ve etnik temelde bir çözüme atıf yapmak vahim bir tehlikedir. Bu ülkede yaşayan hiçbir Kürt kardeşim sorun olarak gösterilemez. Kürt sorunu var demek Kürtleri sorun gören sahte yüzlerin, küresel emperyalizme piyonluk yapanların ortak propagandasıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti asimilasyon politikasına hiçbir zaman prim vermemiştir.”