Bazı Özel Sağlık Kuruluşlarında Yaşanan Bebek Ölümlerinin Tüm Yönleriyle Araştırılması, Özel Sağlık Kuruluşlarının Yenidoğan, Çocuk, Engelli ve Yaşlılarla İlgili Bakım Servislerindeki Uygulamalarının ve Mevzuatın İncelenerek Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu, AK Parti Adıyaman Milletvekili İshak Şan başkanlığında toplandı.
Komisyon Başkanı Şan, toplantıda, Sağlık Bakan Yardımcıları Yasin Erkoç, Hüseyin Kürşat Kırbıyık, Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanı Erkan Hacıfazlıoğlu, Sağlık Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürü Ülker Kuğu, Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Hasan Basri Velioğlu, Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Eray Çınar, Sağlık Bakanlığı Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürü Muhammed Atak ve Sağlık Bakanlığı Kamu Hastaneleri Genel Müdürü Emrah Ceviz'in hazır bulunduğunu belirtti.
Şan, daha sonra komisyonun çalışmalarına görsel basın olmadan devam edeceğini söyledi.
CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, toplantının görsel basına açık şekilde devam etmesini istedi. Pala, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve eski Sağlık Bakanlarının komisyona gelmesini talep etti.
Komisyon Başkanı Şan ise görüşmelerin insicamının bozulmaması için görsel basının çıkarılacağını, görüşmeleri yazılı basının takip edebileceğini belirtti.
Daha sonra komisyon toplantısı, görsel basına kapalı olarak devam etti.
Şan, kendisine dinlenilmesi için 55 isim bildirildiğini anlatarak, "15'ini davet ettik. SGK'dan isimler var, diğer kurumlardan da isimler var. Hangi açıklardan faydalanmışlar onu öğrenmek istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Şan, konunun içeriğini ve kronolojisini anlamak için bürokratları çağırdıklarını söyleyerek, ilerde ihtiyaç duyulması halinde Sağlık Bakanı Memişoğlu'nu da çağırabileceklerini bildirdi.
İYİ Parti Manisa Milletvekili Şenol Sunat ise olayın yaşandığı tarihte İstanbul İl Sağlık Müdürü olan Memişoğlu ve AK Parti döneminde görev yapmış tüm Sağlık Bakanlarının komisyonda dinlenmesi gerektiğini anlattı.
Saadet Partisi Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap da bakan yardımcılarının konuya hakim olamayacağını, konuyu en iyi Bakan Memişoğlu'nun bileceğini belirtti. Kasap, "Bu bakış açısıyla olmaz, bakış açımızı değiştirmemiz gerekiyor." dedi.
Tartışmaların ardından, bakan yardımcıları sunuma başladı.
Sağlık Bakan Yardımcısı Yasin Erkoç, buradaki sunumunda, insan faktörünün olduğu her yerde suç işleme potansiyelinin hep mevcut olduğuna işaret etti. Erkoç, "Hiç kimsenin mesleği de onu masum hale getiremiyor; hekim de olsa. Dünyanın her yerinde az sayıda da olsa polisin suça ortak olabildiğini, hakimlerin rüşvet alabildiğini biliyoruz. Sağlık Bakanlığı'mız her türlü yanlışı önlemek için çalışıyor. İşini doğru yapan, dürüst insanların motivasyonunu bozmadan, yeni regülasyonlar, denetimler ortaya koymaya çalışıyor." ifadesini kullandı.
"Yenidoğan çetesi"nin, hayatın olağan akışına aykırı, sadece idari denetim mekanizmalarıyla tespit edilemeyecek bir hadise olduğunu söyleyen Erkoç, "Bu olay, emniyet ve yargı işbirliğiyle çözülebildi. Son derece sıra dışı ve insanın kanını donduran olayın ortaya çıkmasını da Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı sağladı. Zaten diğer türlü hiçbirimizin bu olayı tartışma imkanı olamazdı." diye konuştu.
- "Hastaların yüzde 1,68'inin gereksiz yere yoğun bakımda yattığı tespiti var"
Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Ertuğrul Eğin, yenidoğan yoğun bakımlarındaki standartları ve burada tedavi görebilecek bebeklere ilişkin yönetmelikteki detayları anlatarak, özel hastaneler ve kamu hastanelerinde standartları eşitleme hedefleri olduğunu söyledi.
Eğin, tüm yoğun bakımların, bu alanda uzman derneklerin katılımıyla 2009 yılından bu yana kadar yılda bir kez düzenli olarak denetlendiğini bildirdi.
2014'te kamu, özel ve üniversite hastaneleri fark etmeksizin ilgili uzman derneklerinin katılımıyla tamamının denetlendiğini dile getiren Eğin, "Bu denetimlerde, Bakanlığımız hastaneleri yenidoğan yoğun bakımlarında yüzde 93, üniversite hastanelerinde yüzde 81, özel hastanelerde yüzde 89 oranında yatan hastaların seviyelerine uygun yataklarda yatırıldığı ve hizmetlerin doğru verildiği tespit edilmiştir. 2014'te yapılan denetimlerde ülke genelinde tüm yatan hastaların yüzde 1,68'inin gereksiz yere yoğun bakımda yattığı tespitine varılıyor." dedi.
En son 2017'de yoğun bakım üniteleri üzerinden SGK'ye en fazla fatura kesen 10 kamu hastanesi, 10 üniversite hastanesi ve 10 özel hastaneyi denetlediklerini anlatan Eğin, "yenidoğan çetesi" soruşturmasında ismi geçen ve kapatılan 10 hastanenin, bunların arasında yer alamadığını belirtti.
Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Hasan Basri Velioğlu, Türkiye genelinde 536 faal özel hastanede sağlık hizmeti sunulduğunu ifade etti. Velioğlu, özel hastane açılması ve işletilmesine ilişkin detaylarla ilgili bilgi vererek, "Halihazırda Bakanlığımız planlama ilkeleri kapsamında yatak artırımına izin verilmemektedir. Sadece talep edilmesi halinde toplam yatak sayısı değişmemek kaydıyla hasta yataklarının yoğun bakım yatağına dönüştürülmesine izin verilmektedir." diye konuştu.
Özel sağlık tesislerinin denetimine ilişkin Velioğlu, sağlık kuruluşlarının, olağan, olağan dışı ve süre sonu olmak üzere 3 başlıkta denetlendiğini belirtti. Velioğlu, "Toplamda 47 bini aşkın sağlık tesisi ve özel izne tabi hizmet birimini denetliyoruz." diye konuştu.
"Yenidoğan çetesi" soruşturmasının ardından yeni bir denetim modelini hayata geçirdiklerini söyleyen Velioğlu, uzman akademisyenlerden oluşturulan denetim ve değerlendirme bilimsel komisyonları oluşturulduğunu ve gerek duyması halinde bu komisyonun yerinde denetim yapabileceğini anlattı.
- "10 ayda yaklaşık 40 bin yenidoğan nakli gerçekleştirmişiz"
Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Eray Çınar, hastaların hastanelere sevk süreci ve 112 sevklerinin nasıl gerçekleştirildiğine ilişkin bilgi verdi. Son 3 yılda yenidoğan sevklerine ilişkin Çınar, "2022'de 51 bin, 2023'te 45 bin, 2024'ün 10 ayında da yaklaşık 40 bin adet yenidoğan nakli gerçekleştirmişiz. Toplamda da 136 bin 585'e yakın nakli gerçekleştirmişiz." ifadesini kullandı.
Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanı Erkan Hacıfazlıoğlu, "yenidoğan çetesi"ne ilişkin ilk şikayetin, 27 Mart 2023'te CİMER üzerinden yapıldığını belirterek, "28 Mart 2023'te şikayet, hem Teftiş Kurulu Başkanlığına hem de İstanbul İl Sağlık Müdürlüğüne gönderilmiş ve idari işlemler başlatılmıştır." dedi.
2 Mayıs 2023'te İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Sağlık Hizmetleri Başkanlığı Özel Hastaneler Birimi tarafından olağan dışı denetimler başlatıldığını kaydeden Hacıfazlıoğlu, 5 Mayıs 2023'te İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünce İstanbul İl Emniyet Müdürlüğüne ihbar yapıldığını ifade etti.
Erkan Hacıfazlıoğlu, 20 Haziran 2023'te Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından teknik, fiziki takip ve telefon dinlemesi için hakimden izin alındığını, bu tarihte başlayan teknik takiplerin bu yıl şubat ayına kadar devam ettiğini dile getirerek, 27 Nisan 2024'te emniyet tarafından yapılan operasyon sonrasında 47 şüphelinin gözaltına alındığını ve 22 şüphelinin tutuklandığını söyledi.
Hacıfazlıoğlu, bebek ölümleriyle şüphelilerin fiilleri arasında illiyet bağı tespitinin ilk kez 16 Eylül 2024'te yapıldığını da kaydetti.
Sağlık Bakan Yardımcısı Hüseyin Kürşat Kırbıyık, "yenidoğan çetesi" soruşturmasına ilişkin, "Burada, insanlıktan nasibini almamış, insanlıktan çıkmış bir çeteyle karşı karşıyayız. Çürüyen; sistem değil, sistemin içinde bir parça. Buradan elde edeceğimiz tecrübeler muhakkak var. Kendi mevzuatımızla ilgili atmamız gereken adımlar varsa, buna ilişkin tespitlerimizi de yapıyoruz." dedi.
Bazı Özel Sağlık Kuruluşlarında Yaşanan Bebek Ölümlerinin Tüm Yönleriyle Araştırılması, Özel Sağlık Kuruluşlarının Yenidoğan, Çocuk, Engelli ve Yaşlılarla İlgili Bakım Servislerindeki Uygulamalarının ve Mevzuatın İncelenerek Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu'nda milletvekilleri, Sağlık Bakanlığı yetkililerine görüş, öneri ve sorularını yöneltti.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, sevk zincirinde çok ciddi bir problem olduğunu söyledi. Denetlemelerden hastanelerin haberi olduğunu savunan Çömez, "Hastanelerin kendi arasında ve personelin kendi arasında yaptıkları yazışmalar var." ifadesini kullandı.
Yenidoğan ünitelerinde 7 gün 24 saat doktor bulunmadığını belirten Çömez, "Entübasyonların önemli bir kısmı hemşireler tarafından yapılmış ve bu entübasyonlar yapılırken ortaya çıkan komplikasyonlardan ölen çocuklar var. Bunların mutlaka üzerine gidilmesi lazım. Öte yandan, sahte isimle çalışan doktorlar var." iddiasında bulundu.
Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi'ndeki ilaç çeteleriyle ilgili belgelere Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'nun cevap verdiğini söyleyen Çömez, "Bir çete de burada çıkmış, diye teyit etti ve başsavcılığa da bir şikayet duyurusunda bulundu. Dolayısıyla burada samimi olarak bu konuların üstüne gidersek sistemi bozan, istismar eden kim varsa bunlarla ilgili de gereken yapılır ve sistemin rehabilitasyonuyla ilgili de doğru adımlar atılır." dedi.
- "Yapıcı davranmamız gerektiğine inanıyorum"
AK Parti İstanbul Milletvekili Halit Yerebakan, "yenidoğan çetesi"nde, kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir insani vahşet boyutu olduğunu belirtti.
Bu olayı, toplumun sağlık sistemine olan güvenine ve etik anlayışına yapılan vahim bir saldırı olarak nitelendiren Yerebakan, "Sağlıkta sevk zincirinin kötüye kullanılması gibi ciddi bir konunun masaya yatırılması, bu tür olayların tekrar yaşanmasının önlenmesi açısından hayati bir önem taşıyor." diye konuştu.
AK Parti'li Yerebakan, devasa bir problemle karşı karşıya olunduğunu söyleyerek, "Bunu iyileştirmek için herkesin katkı sağladığı bir platformda buluşmuş bulunuyoruz. Dolayısıyla sistemlerde anlık olarak belki mükemmeli yakaladığımızı düşünebiliriz ancak mutlaka iyileştirilmesi ve zaman içinde düzenlenmesi gereken unsurlarıyla karşımızda olurlar. Tabii, burada attığımız her adımın sadece sağlık sistemimizi güçlendirmekle kalmayacağına inanıyorum ve aynı zamanda da milletimizin güvenini de pekiştirecektir." ifadesini kullandı.
Denetim mekanizmalarını güçlendirmek adına kalıcı çözümler üretmek gerektiğine işaret eden Yerebakan, "Bu tür trajik olaylar üzerinde yalnızca eksiklik arayışında olmak yerine, sağlık sistemimizi mutlaka daha dirençli hale getirecek somut çözüm önerilerine de ihtiyacımız olduğunun altını çizmek istiyorum. Bu konuda yapıcı davranmamız gerektiğine inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
İYİ Parti'li Çömez'in ilaç çetesine yönelik açıklamalarına ilişkin Yerebakan, bu konuda SGK müfettişlerinin yaptığı inceleme sonucunda hasta başına kullanılan ilaç ve depodan toplu olarak düşürülen ilaçlar arasında bir dengesizlik olmadığı, çalışanların usul hatasının görüldüğü ve bu kişilerin mali ve idari ceza aldıklarını anlattı. Yerebakan, "Aynı zamanda bu konuyla ilgili suç duyurusu ve inceleme açılması hakkında da Bakanlığımız, ilgili yazıyı mahkemelerimize göndermiş bulunuyor." diye konuştu.
- Sevklerde ön sıralarda olmayan hastaneler
Komisyonda daha sonra Sağlık Bakanlığı yetkilileri, milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Ertuğrul Eğin, şu an faaliyeti askıda olan 63 hastane bulunduğunu bildirdi.
Eğin, 10 bin erişkin için 4 yoğun bakım yatağı, 20 bin çocuk için 1 yoğun bakım yatağı, 1000 canlı doğum için ise 5 yoğun bakım kuvözü olması yönünde planlama yaptıklarını anlattı.
Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanı Erkan Hacıfazlıoğlu, "yenidoğan çetesi" soruşturmasında kapatılan 10 hastaneye İstanbul'da yenidoğanların yüzde 5 ila 6'sının sevk edildiğini belirterek, "Sevklerde ön sıralarda olmayan hastaneler." dedi.
Hacıfazlıoğlu, "yenidoğan çetesi hakkında 2016'da bir soruşturma başlatılıp kapatıldığı" iddialarını da yanıtladı. Hacıfazlıoğlu, bu konuda hazırlanan müfettiş raporunda, "Özel hastanelerde tedavileri yapılan bebeklerin bu tedaviden zarar görmedikleri anlaşıldığından doktorlar hakkında herhangi bir işlem yapılmasına gerek bulunmamaktadır." ifadesinin yer aldığını aktararak, "'Bu olay kapatıldı' gibi algılar söz konusu. Bilirkişi raporunu müfettiş raporuna göre yazmış. 'İşlem yapılmaya gerek yoktur.' diye rapor yazmış." ifadesini kullandı.
Hacıfazlıoğlu, 2016'da dönemin İstanbul İl Sağlık Müdürü olan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'nun soruşturmalar sırasında yazı göndererek sürece dahil olduğunu ama müfettiş raporunun ardından bu konuda yapılacak bir şey kalmadığını da dile getirdi.
Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Hasan Basri Velioğlu, "özel hastanelere yapılan denetimlerin önceden haber verildiği" iddialarına ilişkin "Olağan dışı denetimler gizlilik esasına göre yapılıyor. Bu konuda bilgi veriliyorsa bunu yapan memurlar hakkında işlem yapılıyor." dedi.
Velioğlu, yeni denetim modeline ilişkin bilgi verdi. Bilişim tabanlı, klinik rehberler ışığında, ilgili riskli alanlara idari denetimlerin yanında denetimler yapacaklarını söyleyen Velioğlu, "Yenidoğanda gereksiz uzun süreli yatışlar, laboratuvar sonuçlarının hastanın klinik gidişine, tedavisine uygunsuzluğunun tespiti gibi durumlarda biz yeni modelde artık hem uzaktan, merkezi bilişim sayesinde hem de yerinde, giderek denetim yaparak bunları değerlendireceğiz. Müeyyideleri uygulayacağız." diye konuştu.
Velioğlu, Reyap Hastanesi'ne 26 denetim yapıldığını, bunların 23'ünün olağan, 3'ünün olağan dışı şekilde gerçekleştirildiğini ifade etti.
- "Onlar nasıl kendini geliştiriyorsa biz de geliştirmeliyiz"
İstanbul İl Sağlık Müdürü Abdullah Emre Güner, 2024'te 15 binden fazla denetim yaptıklarını söyledi. Bunun asli vazifeleri olduğunu belirten Güner, denetim mekanizmalarını gözden geçirdiklerini ifade etti. Güner, "Bizim, durmadan kötüyle mücadele etmemiz gerekiyor. Hekimliğini unutmuş, insanlığını unutmuş insanlarla mücadele etmek bizim görevimiz. Onlar nasıl kendini geliştiriyorsa, bizim de geliştirmemiz gerekiyor." diye konuştu.
Sağlık Bakan Yardımcısı Hüseyin Kürşat Kırbıyık, milletvekillerinin, denetimlerde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından yetkililerin de bulunmasına yönelik görüşüne katıldığını belirterek, "Önümüzdeki dönemde ilgili bakanlıkların görüşlerini alarak bu tarz adımların atılabileceğini değerlendiriyoruz." dedi.
Kırbıyık, "yenidoğan çetesine" ilişkin, ortada insanlıktan nasibini almamış bir çete olduğunu dile getirerek şunları kaydetti:
"Buradan hareketle yeni tedbirler, yeni adımlar muhakkak olacaktır. Bizler de bunu alacağız. Sizlerin de önerileri olacaktır. 'Sistemin çürümüşlüğüne' dair ifade bizi üzüyor. Türkiye'nin çürümüş bir sağlık sistemi yok. Türkiye'nin yürüyen bir sağlık sistemi var. Burada olağan bir durumdan bahsetmiyoruz. Olağan durumdan bahsetsek, hiçbirimiz burada olmazdık. Burada, insanlıktan nasibini almamış, insanlıktan çıkmış bir çeteyle karşı karşıyayız. Çürüyen; sistem değil, sistemin içinde bir parça. Her mesleğin içinde var. Buradan elde edeceğimiz tecrübeler muhakkak var. Kendi mevzuatımızla ilgili atmamız gereken adımlar varsa, buna ilişkin tespitlerimizi de yapıyoruz. Önümüzdeki dönemde ambulansla ilgili, özel hastane yönetmeliğinde kapsamlı bir çalışma içindeyiz."