KAHTASES-DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan,"Bir yandan 'barış' diyorsunuz, diğer taraftan Dışişleri Bakanı her gün Rojava halklarını tehdit ediyor. Böyle barış olur mu? Tehditle barış mı olur?"dedi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda, Orta Doğu başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde ciddi kaos ve gerilimlerin olduğunu belirtti.
Türkiye ve diğer Orta Doğu halklarını yaşanan bu kaos ve krizden korumak için ciddi bir mücadele yürüttüklerini savunan Bakırhan, iktidarın ve yargının süreci baltalamaya çalıştığını ileri sürdü.
İçişleri Bakanlığınca Akdeniz Belediyesine yapılan görevlendirmeyi anımsatan Bakırhan, "halkın iradesine el koyularak siyasi bir darbenin gerçekleştiğini" iddia etti.
Hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren Bakırhan, ülkenin uçurumun kenarına getirildiğini savundu.
Bakırhan, ekonomiyle ilgili rakamlar vererek, "TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranı yüzde 44,38. Vergi ve harçlara da yüzde 44 zam yapıldı. Enflasyonla mücadele bahanesiyle asgari ücretlilere yüzde 30 zam yaptılar. Memur ve memur emeklerinin yüzde 11,54. SGK ve Bağkur emeklerine ise yüzde 15,75 zam yaptılar. Bununla ne kadar gurur duysalar azdır, onlara da yakışan budur." ifadelerine yer verdi.
Bakırhan, kamu bankalarının zarara sokulduğunu, İşsizlik Sigortası Fonunda toplanan paranın yüzde 87'sinin sermaye gruplarına harcandığını öne sürdü.
Suriye ve Orta Doğu'da barışın gerçekleşmesi için büyük bir mücadele verdiklerini ancak iktidarın Suriye'de yine büyük hatalar yapmaya devam ettiğini iddia eden Bakırhan, "Bir yandan 'barış' diyorsunuz, diğer taraftan Dışişleri Bakanı her gün Rojava halklarını tehdit ediyor. Böyle barış olur mu? Tehditle barış mı olur? Nerede gördük? İki aile arasında bile küçük bir anlaşmazlık çözülürken, herkes biraz sakin, anlayışlı olur, biraz empati kurar." dedi.
Suriye'de güven, huzur ve istikrarın sağlanmasının tek yolunun halklar ve inançları esas alan demokratik, siyasi bir çözümün bulunması olduğunu, bütün insanların renkleri, kimlikleriyle eşit ve onurlu bir şekilde birlikte yaşamasını arzuladıklarını aktaran Bakırhan, "Suriye'nin kapsayıcı bir demokratik zemine kavuşmasını istiyoruz. Kürtler, Aleviler, diğer halklar ve inançların kendi kimlikleriyle yaşadıkları bir Suriye istiyoruz." diye konuştu.
Tarihsel Türk-Kürt ittifakını canlandırmak istediklerini, "Kürt sorununu" demokratik ve barışçıl çözümünü stratejik bir temelde ele aldıklarını belirten Bakırhan, bunu stratejik değil, taktiksel olarak görenlerin büyük bir hata yapacağını söyledi.
Sorunların demokratik yöntemlerle çözümünden yana olduklarını belirten Bakırhan, "Biz Kürt sorununu bir bütün olarak Türkiye'nin demokratikleşmesi içerisinde değerlendiriyoruz. Bunu bin defa dedik. Hala birileri çıkıp 'iki dil, bayrak' gibi yalan, saçma sapan şeyler söyleyerek üç beş oy almak için yanlış algı oluşturmaya çalışıyor." şeklinde konuştu.
Bakırhan, Türkiye'de ilk defa siyasi partilerin büyük çoğunluğunun dönemsel çıkarlarını bir kenara bırakıp, demokratik çözüme büyük bir destek verdiğini belirterek, bunun çok kıymetli olduğunu vurguladı.
- "Kapıların açılması gerekiyor"
Grup Toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakırhan, DEM Parti heyetinin İmralı'ya ikinci defa ne zaman gideceği sorusuna, "Bilmiyoruz, biz de izliyoruz. Umarım en yakın zamanda giderler." cevabını verdi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "İkinci gidişten sonra o çağrının yapılmasını bekliyoruz." açıklamasının sorulması üzerine Bakırhan, Bahçeli'nin,"Sorunlar yok sayılarak çözülmez." sözünün önemli olduğunu belirterek, "İmralı'dan nasıl bir çağrı geleceğini biz de bilmiyoruz. O çağrının gelebilmesi için heyetin gitmesi gerekiyor. O kapıların açılması gerekiyor." dedi.
Bakırhan, bir başka soru üzerine de zemin, şart ve koşullar uygun olursa Bahçeli ve diğer liderlerle görüşme yapabileceklerini söyledi.