Öyle bir seçim yaşıyoruz ki gerçekten çok ilginç şeyler yaşanıyor. En yaşlısından en gencine kadar ilk kez böylesi bir seçim atmosferine giriliyor. Aday sayısının fazla oluşu, bu heyecanın paydaşlarının da artmasını sağlıyor.
Seçimin kazanını kim olacak sorusu son günlere girilirken daha da karmaşık bir hal alıyor. Normal şartlarda seçime girmekten kasıt elbette kazanmak olmalıdır. Bu bizim memlekette daha farklı sebeplerle olabiliyor.
Her aday renkli kağıtlarla boy boy projelerini açıklıyor. Önceki dönemlerde de ne projeler vardı da sonuca pek etki edemedi. Kimse benim yoğurdum ekşi der mi? Kazandığı takdirde en iyi hizmeti elbette kendisi getirecektir.
Biz dönelim seçimi kim kazanacak sorusunun cevabına. Bu seçim Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın ve merhum Ecevit’in ilk seçimleriyle benzerlik gösteriyor. Her ikisi de fakir fukaranın teveccühüyle seçilmişlerdi. Bizde de galiba öyle olacak.
Büyük aile efsanesi son iki seçimde yerle bir oldu. Şu anlaşıldıki size inanan insan sayısı sizi başkan yapacaktır. Öyle bir hava var ki, samimiyetle çalışanlar ile hırsla çalışanların kapışması yaşanacak son düzlükte. Güç ile tevazu, menfaat ile fedakarlık, ali cengiz oyunlarıyla şeffaflık arasında bir yarış.
Fakir fukaraya gitmeye tenezzül etmeyip, hala belli ailelerin liderleri ile görüşen kaybetmiştir. Kendi içerisindeki problemleri çözemeyenler kaybetmiştir. Bizden biri mutlaka siyaset sahnesinde olmalıdır düşüncesiyle siyasete girenler kaybetmiştir. Halen yalan söz ve vaatlerle insanları kandırmaya çalışanlar kaybetmiştir.
Samimi, dürüst, şeffaf, en zenginiyle en fakirini ayırt etmeyen, okumuş okumamış diye etiket gözetmeyenler kazanmıştır. İkna edilmişlerle bu yol çıkmazdadır. İnanmış olanlar bu seçimin kazananı olacaktır.
Önceleri 3-4 bin oy ancak alabilir denenlerin belki de öne geçtiği şu zamanlarda bu söylediklerimin ne kadar önemli olduğu görülmüştür. Seçim akşamı da netlik kazanacaktır. Yazıda geçen iyi özellikleri kendinde gören her aday başkan seçilmese dahi kazanmıştır. Kötü özellikleri kendinde görenlerin de geç olmadan doğruyu bulmasını temenni ediyorum.
Son söz olarak neye layıksak onunla yönetileceğimizi biliyorum. Umarım en iyisi hangisi ise o bizi bulur. Belki de bu büyük köyde bir şehre dönüşür.
Kalın sağlıcakla